0

1-7 Ekim 2008

Türkiye için
şu ifadeyi çok rahat kullanabiliriz sanırım;
halka bilgi vermek, halka karşı sorumluluk almak yerine,
hoşlarına gitmeyen her durumda,
başta halkı aydınlatmaya çalışan gazeteciler olmak üzere,
herkesi
azarlamaktan çekinmeyen yöneticilerin olduğu ülke...

*

"Demokrasi krallıktan iyidir, krallık hiçbir şeyden, hiçbir şey diktatörlükten." (Nabokov)

*

Dünyada yaşanan krizin Türkiye'yi etkilemeyeceğini söyleyenler
borsadaki düşüşün Avrupa borsalarından fazla olduğunu görünce ne diyecekler?

*

Merak edilen her soruya, her ortamda cevap veremeyip,
şeffaf olmayı başaramayan insanlar,
bu ülkenin yönetiminde söz sahibi olmayı hak etmezler.

*

Ne zaman sansürcü zihniyetin hâkimiyetinden kurtulacak bu ülke?

*

Olması gerekenlerin övünç kaynağı olarak gösterildiği bir yerde,
yalan söylemeyenler elbette alkışlanır.

*

Yeni fikirler ortaya atıp yapıcı siyaset yapacak muhalefetin eksikliğini
çok derinden hissediyoruz.

*

"Kurtarma paketi" dünya ekonomisini kurtarmaya yetecek mi?

*

Kaldırılmayan dokunulmazlıklara yöneltilen eleştirilere sürekli olarak,
"sadece siyasetçilerin değil, herkesin dokunulmazlığı kaldırılmalı!" diyen başbakan,
niçin dediğini yapmıyor?

*

Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin sonuçları gibi,
dünyada yaşanan ekonomik kriz de bazılarını daha da zenginleştirip,
yeni zenginler yaratırken,
önemli şirketleri de iflasın eşiğine getirecek.
Her ne kadar kapitalizmin sonu geldi dense de, bence,
yine kazanan kapitalizm olacak.

*

Yerel bir gazetede çalışan bir köşe yazarının
bazı kişilerin öldürülmesi yönünde yazdığı yazının
düşünce özgürlüğü nedeniyle ceza almamasına karar verilmiş.
Ne zamandan beri düşünce özgürlüğünün içine insanları öldürme isteği de girdi?

*

ABD'de başkan yardımcısı adayları bile canlı yayında karşı karşıya gelirken,
bizde niçin parti başkanları canlı yayına çıkmaktan bu kadar çekiniyor?

*

Yaşadığı dünyadaki olaylara tepkisiz kalan,
sorunlar karşısında yeni fikirler üretemeyen, hayata karşı ideolojik bir duruşu olmayan kişi
aydın (entelektüel) olabilir mi?

*

Son yıllarda terör olayları iyice arttı.
Sürekli terörle mücadele edeceklerini söyleyenler,
her geçen gün artan saldırılardan bir ders çıkarıp,
biraz da suçu kendilerinde aramaya ne zaman başlayacaklar?
Son yıllarda terörle mücadele konusunda ne kadar yetersiz olduğumuzu görüp
acil önlemler almayı akıllarına getirecekler mi?

*

Suni gündemlerle halkı uyutmaya çalışanlar, teröre verdiğimiz şehitler karşısında
küçük de olsa vicdan azabı yaşıyor mudur?

*

Yaşanan terör olayını, ekonomik krizin ülkeye etki etmesini
ve yolsuzluklar karşısında başarısız bir görünüm oluşmasını unutturmak için
yeni bir Ergenekon tutuklama dalgası gelirse hiç şaşırmam.

*

ABD,
850 milyar dolarlık "kurtarma paketi" sayesinde
dünyanın en büyük varlık yönetim şirketi olacakmış!
ABD başkanı için de CEO diyebiliriz o zaman.

*

Yöneticilerimiz hâlâ halkı azarlamaktan vazgeçmediler.
Bu halk ne zaman onları azarlayacak?

*

Onurlu insanlar, gerektiği zaman istifa etmeyi bilen insanlardır.


Tuna Başar

tuna başar

1985 yılında doğdum. İzmir Karşıyakalı'yım. 2004 yılının son çeyreğiyle birlikte başladığım yazı serüvenime Gece Edebiyat adlı blog sayfamda devam ediyorum. Yazılarım ve şiirlerim Ada (Samsun),Aykırı Sanat, Berfin Bahar, BH Sanat, Çalı, Genç Hayat, İzmir İzmir, Kaçak Yayın, Kar, Koridor, Kum, Kuşak, Kül Öykü, Lacivert Sanat, Mor Taka, Onaltıkırkbeş, Sunak, Taflan, Varlık, Virgül gibi dergilerde yayınlandı.

Website: Gece Edebiyat

Yorum Gönder

 
Top